Sessiz ilerleyen aort anevrizmasında erken teşhis hayat kurtarıyor

Aort Anevrizması: Gizli Tehlike ve Önleyici Tedbirler

Medipol Sağlık Grubu tarafından yapılan açıklamaya göre, TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in aort damarında meydana gelen yırtılma, aort anevrizmasını yeniden gündeme getirdi.

Kalp damar hastalıklarının en gizli ve ölümcül türlerinden biri olan aort anevrizması, çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor. Ancak damar duvarında meydana gelen bu genişleme, ani yırtılma ve patlama riskiyle birlikte hayatı tehdit eden sonuçlar doğurabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kılıçaslan, aort anevrizmasının erken tanı konulmadığında ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir hastalık olduğunu belirtti.

Yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli takibin, bu hastalığın kontrol altına alınmasında kilit rol oynadığına değinen Kılıçaslan, aort damarının genişlemesi anlamına gelen bu hastalığın, damar duvarında yırtılma ve patlama riski nedeniyle ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

Kılıçaslan, genellikle belirti vermeyen bu rahatsızlığın, ileri görüntüleme yöntemleriyle teşhis edilebildiğini aktararak, “Tanısı ve tedavisi oldukça önemli. Çünkü bu genişleme ani ölümlere neden olabilecek damar yırtılmalarına yol açabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Aort anevrizmasının tanısının fiziksel muayene ile her zaman mümkün olmadığını kaydeden Kılıçaslan, şu değerlendirmede bulundu:

“Göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi belirtilerle gelen hastalarda, muayenede belirgin bulgu elde edilemeyebilir. Bu nedenle ekokardiyografi, MR ve BT anjiyo gibi görüntüleme yöntemlerine başvurmak gerekir. Anevrizmanın büyüklüğü, damarda yırtılma ya da kanama olup olmadığı gibi unsurlar da bu şekilde tespit edilir.”

Kılıçaslan, anevrizma teşhisinin ardından hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesi gerektiğini aktararak, “Hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği gibi durumlar mutlaka kontrol altına alınmalı. Sigara kesinlikle bırakılmalı, obezite tedavi edilmeli. Kilo kontrolü, sağlıklı diyet ve düzenli yürüyüş tedavinin temel unsurlarındandır. Ayrıca stresin azaltılması da çok önemli.” bilgisini paylaştı.

Tedavi seçeneklerine de değinen Kılıçaslan, şunları kaydetti:

“Anevrizma belli bir büyüklüğü geçtiğinde kasıktan girilerek stent takılması mümkün. Ancak bazı ileri vakalarda veya damar yırtılması gibi acil durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Bu tür ameliyatlar zorlu ve hayati riski yüksek operasyonlardır. Bu yüzden erken tanı ve düzenli takip kritik öneme sahiptir.”

Kılıçaslan, anevrizmanın özellikle damar sertliği, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı ve ileri yaşla ilişkili olduğuna dikkati çekerek, “Bu risk faktörlerine sahip kişilerin mutlaka periyodik kontrollerini yaptırmaları gerekiyor. Erken teşhis sayesinde damar genişlemesinin ilerlemesi önlenebilir ve yaşam kalitesi korunabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Related Posts

Uzmanı açıkladı: Yenidoğan sarılığına karşı anne sütü önemli

Uzmanı açıkladı: Yenidoğan sarılığına karşı anne sütü önemli

Hareketsizlik vücuda nasıl hasar veriyor? Alzheimer ve demans kapıda

Modern yaşamın getirdiği uzun süreli masa başı çalışma, teknoloji bağımlılığı ve azalan fiziksel aktivite, insanları giderek daha da hareketsizleştiriyor. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Bayramoğlu, hareketsizliğin vücudumuzda yol açtığı hasarları anlattı.

Özel Gereksinimli Bireyler İçin İlk Eğitim Tamamlandı

Özel gereksinimli bireyler için düzenlenen eğitim başarıyla tamamlandı. İzmir’de gerçekleşen eğitim üç gün sürdü. 

Uzmanı uyardı: 50 yaş sonrasında görme kaybına neden olabilir!

Sarı nokta hastalığı, 50 yaş ve üzerindeki bireylerde sıkça görülen ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz rahatsızlığıdır. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nursal Melda Yenerel, erken teşhisle bu kaybın önüne geçilebileceğini belirtti.

Uzmanı uyardı: Erken teşhisle görme kaybının önüne geçmek mümkün

Uzmanı uyardı: Erken teşhisle görme kaybının önüne geçmek mümkün

Yurtdışı seyahatlerinde aşı ve sağlık danışmanlığı artık ücretsiz

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinde faaliyet gösteren 56 Seyahat Sağlığı Merkezi’nde yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarına gidecekleri ülkelerin sağlık risklerine yönelik ücretsiz olarak bireysel danışmanlık hizmeti sunuluyor.